"panoramik bir rüya: paris :un rêve panoramique" fotoğraf sergisi


Sergimiz ile 2007 yılı içinde önce İstanbul Fransız Kültür Merkezi, daha sonra İzmir Fransız Kültür Merkezi, Ankara Milli Kütüphanesi, Gazi Antep Büyükşehir Belediyesi Bahriye Üçok Salonu ve İstanbul Özel Saint-Joseph Fransız Lisesi'nde (Öğrencilerle özel buluşma) fotoğraf severlerle bir araya geldik! Yeni yılda yeni şehirlerde buluşmayı ümid ediyoruz.

Bu blogda neredeyse tamamı 360 derece olan panoramik fotoğraflardan oluşan Paris projemizin çekimleri ve sergilenmesi sırasında yaşanan bazı anlara tanık olacaksınız.

Sergi aynı zamanda, Türk ve Fransız Cumhurbaşkanlarının desteklediği 2006 yılı boyunca süren Fransız Baharı Projesi kapsamındaki seksenden fazla aktivitenin içerisindeki tek Türk fotoğraf sanatçısının sergisi olma özelliğini de taşıyor.

Bu sefer fotoğrafları serginin kuratörü ve koordinatörü Selin (Atasoy Hartevioğlu) çekiyor, ben de yazıyorum. İlginiz için şimdiden teşekkürler.


<$Bl14.2.08>
<$Bl





Evet bu blogu çok ihmal ettik, üzgünüz. Ama görüşmeyeli yeni bir proje bitirdik: Venedik! 360 derece Venedik sergimiz 6 Kasım 2007 günü İstanbul Taksim Sanat Galerisi'nde açıldı. 

Görselleri www.panoramikbirruya.com'dan görebilirsiniz. Sergi harika geçti, fotoğraflarımızı bizimle paylaşmaya gelen tüm fotoğrafseverlere buradan yürekten teşekkür etmek istiyoruz. 

Geçen zamanda bize yeni proje teklifleri de geldi, hepsi için ayrıca teşekkür ederiz ama sanırım bir kaç ay dinlenip oğlumuzla vakit geçirmek şu anda bizim için her şeyden önemli. 

Mart ayı ortası gibi yeni projelerimizden bir tanesine karar verip, çalışmaya başlayacağız. İnşallah onu da size buradan duyuracağız.
Sevgilerimizle:) Selin&Tamer
<$Bl10.7.07>
<$Bl








Açılışı yapan Fransa’nın Türkiye Büyükelçisi Ekselansları Sayın Paul Poudade













Ankara Fransız Kültür Merkezi Müdür Yardımcısı Sayın Marcel Tave


Fransa Kültür Etkinlikleri ve İşbirliği Müsteşarı Sayın Stanislas Pierret

Ankara Milli Kütüphane Başkanı Sayın Tuncel Acar


Ankara Fransız Kültür Merkezi'ndeki tüm organizasyonumuzu yürüten sevgili Huguette Hanım

Serginin asılmasından, korunmasına, en ince detaylarla ilgilenen Fransız Kültür Merkezi ve Milli Kütüphane ekibi












<$Bl9.7.07>
<$Bl






















Selin İzmir Fransız Kültür Merkezi Müdürü Bay Jean-Luc Maeso ile birlikte












<$Blİstanbul'dan sonra İzmir, Ankara ve Gaziantep'teydik. Tüm açılışlar ve sergiler müthiş geçti. Selin toplantılarından dolayı Gaziantep açılışını kaçırdı ama biz ona oradan naklen bağlanarak tüm haberleri dakika dakika ulaştırdık.

Gaziantep'ten sonra sergiyi öğrencilerle buluşturmak için İstanbul'a geri getirdik. Saint-Joseph Fransız Lisesi'nde keyifli bir 15 günden sonra artık fotoğraflar stüdyoda yaz tatilinde.

Ramazan'dan sonra, Ekim ayında bu sefer de Bursa'da sizlerle beraber olacağız. Serginin organizasyon hazırlıklarına başlandı bile. Diğer şehirler için bir plan yapmaya çalışıyoruz. Zaten sergi asmak, kaldırmak, sergiyi duyurmak gibi konularda bir hayli deneyim kazandık, amacımız sergiyi olabildiğince çok ilimize ve insanımıza götürmek. Sizlerin de bu konudaki görüşlerinizi bekliyoruz.

posted by <$Blselinatasoy<$Bl11:55 ÖÖ

<$Bl15.12.06>
<$Bl




Sergi açıldığından beri her gün, Selin'le dönüşümlü olarak sergiye bir kaç saat uğramaya çalışıyoruz. Her gittiğimizde, hem güzel bir kalabalıkla karşılaşıp keyif alıyor, hem de birbirinden harika insanlara tanışma fırsatı yakalıyoruz. Buradan fotoğraflarımızı paylaşmaya gelen tüm sanat severlere teşekkür etmek istiyorum. Bu 10 günde Ankara'dan, Eskişehir'den, Antalya'dan sergi için gelenler oldu, kimileri ile tanışma fırsatına sahip olduk, kimilerinin ise ancak sergi defterimize yazdıkları güzel cümleleri okuyabildik. Şimdi tek isteğimiz sergiyi olabildiğince farklı şehirlere götürebilmek. Sırada İzmir var. 17 Ocak-24 Şubat 2007 tarihleri arasında İzmir Fransız Kültür Merkezi'ndeyiz.
<$Bl7.12.06>
<$Bl


Fransa'nın İstanbul Başkonsolosu Sayın Jean-Christophe Peaucelle
ve eşi Veronique Peaucelle, İstanbul Fransız Kültür Merkezi Müdürü
Sayın Arnaud Littardi


İşte Kuzey!




Sevgili Hıncal Uluç aramızda












Güzeldi, daha doğrusu en azından benim için çok güzeldi. Tanıdığım ve ilk defa orada tanıştığım bir çok güzel insanla fotoğraflarımı paylaşabilmek bana bütün yorgunluğumu unutturdu.

Gelenlere, gelemeyip arayanlara, çiçek yollayıp, telgraf çeken tüm dostlara yürekten teşekkür ederiz. Son bir kaç haftadır sergi haberlerimizi yazan, yayınlayan tüm değerli basın camiyasına da, daha geniş kitlelere ulaşabilmemiz için verdikleri bu destek için sonsuz teşekkürler.

Nezaket gösterip açılışta aramıza katılan Fransa'nın İstanbul Başkonsolosu Sayın Jean-Christophe Peaucelle (ki kendisi de amatör bir fotoğrafçı) ve Eşi'ne, telgraf çeken Sayın Beyoğlu Belediye Başkanımız Ahmet Misbah Demircan'a da buradan bir kez daha saygılarımı ve teşekkürlerimi iletmek istiyorum.

Bu projenin hayata geçmesi için bize büyük kolaylık sağlayan, tek bir isteğimizi bile geri çevirmeyen, çekimlerin iyi geçmesi için anlayış ve çaba gösteren polisinden, jandarmasına, kütüphane müdüründen, gazetecisine, sokak çalgıcısından, üst düzey yöneticisine, turistinden, rahibine, dönercisinden, yazarına, Paris'teki adını bildiğimiz, bilmediğimiz tüm Fransız, Türk ve dünya vatandaşı dostlarımıza da buradan selamlar ve sevgiler. Bu fotoğraflar sizlerle var oldu.

Dün gece, 18:00 gibi başlayıp, 22:40 gibi sona erdi, akşam eve döndüğümüzde Selin bana 13 Ocak'ta İstanbul'da sergiyi indirir indirmez bu sefer de İzmir'de sergilemek için yola çıkacağımızı hatırlattı ve hafif muzipçe gülerek "hazır mısın?" diye sordu.


"Yolculuk aslında yeni başlıyor" diye düşündüm ve bir de ne kadar uykum olduğunu:)

<$Bl6.12.06>
<$BlKasım inanılmaz hızla geçti. her gece yalnızca bir kaç saat uyuyarak, işten bana kalan bu değerli saatlerde fotoğrafları montajladım ve düzelttim. her fotoğrafa belki binlerce kez baktık. kimi zaman 24 kareyi birleştirerek bir tek fotoğraf yarattığım için bağlantı yerlerini hataya pay vermemek için dantel gibi incelemek gerekiyor. Ve ne kadar büyük bir ekranla çalışırsanız çalışın fotoğraflarınızı 2.5 metreyi geçen boyutlarda basmayı hayal ediyorsanız, her detayın inanılmaz gözler önünde olacağını da unutmamak lazım. Bu süreçte Fransa'daki Realviz (ki bu benim kullandığım bilgisayardaki montaj programı) ekibi aralıksız telefonla sorularımızı yanıtladı, içinden çıkmakta zorlandığım teknik sorunları çözmeme yardımcı oldu. Bir yandan montajla uğraşırken, bir yandan da tuvalin ve baskının peşine düştük.

Fazla uzatmayayım, önce dünyada yeni çıkmış devasa ve pek maharetli Canon imagePROGRAF iPF9000 inkjet baskı makinesiyle Sayısal Grafik /Selahattin Takin ve ekibi aramıza katıldı. Sonra Stampa Matbaası basın bülteni, davetiye, poster, flyer gibi basılı işlerimiz için sponsorumuz oldu. Daha sonra baskıyı yapmak istediğimiz Water Resistant Art Canvas'ı yani sevgili tuvalimizi Canon Türkiye ve Hesmak yeni sponsorlarımız olarak Avusturya'dan getirttiler.

Önce elimizdeki iki adet 12 metrelik rulo tuval ile testlere başladık ve ihtiyacımız olan 8 rulonun da siparişini verdik. 1 hafta boyunca 80 metrekarenin üzerinde test bastık. istediğimiz sonucu elde edene kadar bir fotoğrafın üzerinde iki gün çalıştığımız oldu. siparişlerimiz sergiye tam 8 gün kala gümrükten çekilebildi ve müthiş bir yarış başladı. basılan tuvaller Nişantaşı Hobi Art'ın organizasyonu ile Maltepe'deki Murat Çerçeve'ye daha önceden hazırlanmış kasnaklara gerilmeye gittler, oradan da Teşvikiye'deki Art Gallery & Çerçeve'ye çerçevelenmeye. 7 adet 45x200, 14 adet 55x200, 1 adet 70x200 ve 8 adet 70x260cm boyutundaki toplam 30 fotoğraf o bir hafta içerisinde İstanbul'un dört bir yanını dolaştılar ve 4 Aralık sabahı, açılışa 31 saat kala İstanbul Fransız Kültür Merkezi'ne ulaştılar.

Tüm bu koşuşuturma sırasında davetiyeler dağıtıldı, posterler asıldı, bültenler yollandı, flyerlar hazırlandı ve bu işlerin tasarım ve uygulaması için de Foote Cone & Belding Istanbul Reklam Ajansı'nın muhteşem ekibi seferber oldu. Tüm bu ekiplerin organizasyonunu üstlenen, aralıksız oradan oraya koşuşturan ve yetmiyormuş gibi geceleri ben sızdıktan sonra fotoğrafların montajının başına geçen Selin'in yükünü basınla ilişkilerde Cen PR 'ın ekibi hafifletti.

Şu anda Antalya'da olan sevgili ilüstratör dostumuz Cengiz Bodur canla başla çalışarak, inanılmaz kısa bir zamanda, Selin ile saatler boyu telefonla konuşarak www.panoramikbirruya.com isimli sergi sitemizi hayata geçirdi.

İstanbul Fransız Kültür Merkezi'nin Müdürü Bay Arnaud Littardi ve ekibi her adımda müthiş destekleriyle bizi yalnız bırakmadılar.

Ana sponsorlarımız Cafe Tur ve Total 'in ekipleri ise motivasyonu yüksek tutmak için neredeyse birbirleriyle yarıştılar.

Sonuçta koskocaman bir aile gibi düne hazırlandık. Buradan herbirine yürekten binlerce kez teşekkür etmek istiyorum. Bu projeye baş koyduğumuzda "fotoğraf sergisine sponsor Türkiye'de bulamazsınız" diyenlere örnek oldukları ve bize inandıkları için... Umarız size, bizimle paylaşmaktan keyif aldığınız bir proje yaratabildik...

ve yine buradan bize destek veren, yorgun anlarımızda, pes etmeye yaklaştığımız dakikalarda sıkıntımızı, korkularımızı, heyecanımızı paylaşan tüm dostlarımıza, sevdiklerimize, ekibime, ailelerimize ve özellikle sabırla akşam eve gelip onu mıncıklamamızı bekleyen 17 aylık Kuzey'imize teşekkür ederiz.
<$Bl






Aslında dün gece sergiyi açtık ama ona gelmeden önce geçen son iki ayı size anlatmak istiyorum. Ekim'de son kez Paris'e gittik. Artık son sefer olmasından mı ya da sergi için aslında yeterli görseli tamamlamış olmanın rahatlığından mı iki sene boyunca etrafında dolaşıp durup bir türlü çekemediğim Eiffel'i tam hayal ettiğim kompozisyonlarda görüntüleyebildim.

Genel olarak hava çok güzeldi, gariptir yağmur bir hafta boyunca yalnızca bir kere yağdı. Selin ile son iki sene boyunca çektiğimiz, çekmeyi hayal ettiğimiz, bir türlü çekemediğimiz yerleri hatırladık ve uzun yolun sonuna geldiğimiz için büyük bir heyecana kapıldık. İstanbul'a dönünce bizi çok yoğun bir iki ay bekleyecek. montajların tamamlanması, basılacak tuvalin bulunması, nerede bastıracağımıza karar vermek, nihai boyutları belirlemek, serginin basılı malzemelerini tamamlamak, basına tanıtmak... Şimdi de yeni bir maraton başlıyor!
<$Bl14.11.06>
<$Bl









Fuar, toplantı, koşuşturma, malzeme keşfi
Köln şehri, tramway, Katedral, türk vatandaşlarımız, fotoğraf sergileri
Octoberfest, Früh am Dom Birahanesi, sosis, patates, rakı bardağında Kölsch birası
ve en kötüsü istanbul ile dönüşümdeki çekimlerimle ilgili telefon, telefon, telefon! Sanırım bu 30 saatlik Köln gezimizin uyuduğumuz ve toplantıda olmadığımız saatleri boyunca süreli telefonda konuştum. Ajans, ben ve reklamveren arasındaki kutsal üçgen peşimi bir türlü bırakmadı. Sonunda biz geri dönmek için trene biterken helikopterinden, castına çekimlerin tüm detaylarına karar vermiştik. Photokina'dan aldığımız yüzlerce broşür ile koltuklarımıza oturduk ve Paris'e geri dönüşe geçtik.
<$Bl

Evet Köln'deki Photokina Fuarı için düştük yollara. Bugün gidip, yarın döneceğiz ve nasıl bilmem bu kısa zamanda dev gibi bir fuar gezeceğiz. Fuar sırasında önceden belirlediğimiz 9 tane toplantımız var. Kağıtçılar, baskıcılar, panoramikçiler, programcılar, kalibrasyoncular ile buluşacağız ve tabii ki yeni çıkan fotoğraf makinelerine bakacağız!

Tren çok keyifli geçiyor, Thalys Fransa, Belçika, Hollanda ve Almanya arasında mekik dokuyan bir trenler serisi. Paris-Köln 3 saat 50 dakika sürüyor.
<$BlBu iki gün eksik olan pastane, şarküteri, restoran görsellerimiz üzerinde çalıştık ve tahminen bize ikram edilenlerle ikimiz de beşer kilo aldık. Bir ara kendimizi kaybetmiş bir şekilde macaron yediğimizi hatırlıyorum. kahveli, frambuazlı, fıstıklı, limonlu, güllü, karamelli... Gerard Mulot'daki çekimden sonra ikimiz de bayılacak gibiydik. o kadar tatlıdan sonra "haydi Odeon bölgesine gelmişken bir de Procope'da yemek yiyelim" dediğimize hala inanamıyorum.

Procope Paris'in en eski restoranı, 1686'da açılmış. Voltaire, Rousseau, Diderot, Danton, Benjamin Franklin müdavimlerindenmiş. Özellikle deniz mahsüllerini seviyorsanız ve romantik bir ambiyans, baş döndürücü bir dekor arıyorsanız, Procope tam sizin için.
<$Blİkinci sponsorumuz da belli oldu, sabah bir telefon aldık ve TOTAL Türkiye de aramıza katıldı! Bugün daha da motive olmuş bir şekilde yollara düştük. Les Halles, Pompidou, Opera derken gün bitti! Akşam odaya döndüğümüzde fotoğrafları montajladık. Realviz Stitcher programını kullanıyoruz. Bence piyasadaki en iyi program şu anda ve onlar da projeye destek veriyorlar. Tüm bilgisayarlarımıza ücretsiz program yükledikleri gibi, Selin ve bana da Paris'te birkaç kere birebir eğitim vermişlerdi. Perşembe günü Köln'e tren ile gitmeyi planlıyoruz. Orada Realvizcilerle de bir araya gelip, şu ana kadar bitirdiğimiz fotoğrafların üzerinden geçeceğiz.